2 Mayıs 2011 Pazartesi

HAYIRSEVERLİĞE KARŞI


FERAL FAUN

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki birçok şehirde, anarşistler “Bomba Değil Yemek” etkinliklerini örgütlemektedir. Bu projelerin örgütleyicileri, hiç kimsenin aç kalmaması gerektiği için yiyeceğin parasız olması gerektiğini anlatacaklardır. Kuşkusuz güzel bir histir ve öyle bir fikirdir ki anarşistler hayırseverliğe başlayarak Hıristiyanlar, hippiler veya solcu liberaller gibi yanıt verirler.

“Bomba Değil Yemek” bununla birlikte farklıysa ne söylenecektir: Örgütleyicileri tarafından kullanılan karar verme aşaması hiyerarşisizdir. Hükümet veya şirket ödenekleri almazlar. Bir çok şehirde, yemeklerini tutuklanma riski taşıyan bir sivil itaatsizlik eylemi olarak dağıtırlar. Açıkça, "Bomba Değil Yemek" büyük ölçekli hayırsever bir bürokrasi değildir; aslında, çoğu kez “kayan bir ayakkabı” uğraşıdır...ama bu hayırseverliktir – ve bu kendi anarşist örgütleyiciler tarafından asla sorgulanmamaktadır.

Hayırseverlikler her hangi bir ekonomik sosyal sistemin zorunlu bir parçasıdır. Ekonomi tarafından empoze edilen kıtlık bazı insanların en temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı bir durum yaratır. Yüksek bir biçimde gelişmiş sosyal refah programları olan uluslarda bile, sistem içindeki çatlakların peşine düşenler vardır. Hayırseverlikler, devletin refah programına karşı olamayacak şekilde “halatı boşa alırlar”. “Bomba Değil Yemek” benzeri gruplar, bu nedenle fakirin kendi yaratımları olmayan programların üzerindeki bağımlılıklarını sağlamlaştırarak sosyal düzeni sürdürmeye yardımcı olan gönüllü bir işgücüdür.

Yakınlık ilişkileri ile kullanılan karar verme aşaması ne kadar hiyerarşisiz olursa olsun her zaman otoriterdir. Programın örgütleyicileri Hayırseverlikten yararlananların insafındadırlar, böylelikle bu ilişkide kendi terimleriyle hareket etmekte özgür değildirler. Bu birinin hayırseverliği kabul etmek zorunda olduğu gibi küçük düşüren bir biçimde görülebilir. “Bomba Değil Yemek” gibi hayırsever yemekleri, herkesin adil bir pay aldığından emin olmak isteyen bazı gönüllüler tarafından dağıtılan nicelikte kendi seçimleri dışında yemekler için zamanında o yere varmak ve sırada durmak amacıyla bundan yararlananlara gereksinim duyar. Elbette, bu, aç kalmaktan iyidir, fakat utandırma durumu en azından birinin istediği zaman yiyeceği yemek için bir bakkalda para ödeme sırasını beklemek kadar büyüktür. Böyle bir utanmayla geliştirdiğimiz uyuşukluk –bazı anarşistlerin sanki başka seçenekleri yokmuşçasına, yiyeceğe ödemekten kaçınmak amacıyla her gün hayırsever yemek yardımlarında yemeyi seçecekleri durum vasıtasıyla açığa vurulmakta olan uyuşma – toplumumuzun böyle utandıran etkileşimlerle nüfuz ettiği boyutu göstermektedir. Hala, birileri, anarşistlerin böyle etkileşimleri, toplum tarafından empoze edilmiş utanma duygusunu yok etmek için farklı türde etkileşimler yaratmaya çabalayacaklarını ve böyle yapmak için kendi güçleri içerisinde yattığı kadarıyla reddedebileceklerini düşünebilir. Aksine, bir çoğu bu utanma duygusunu sağlamlaştıran programları yaratır.

Fakat birinin çok iyi bildiği bir yoksulluktan muzdarip olan başka biri için empati duymanın ne anlamı var; diğerleriyle yemek paylaşma arzusunun ne önemi var? "Bomba Değil Yemek" benzeri programlar empatiyi ifade etmez, merhameti eder. Yemeği dağıtmak paylaşmak değildir; bu “bağışcı” ve “yararlanan” sosyal roller arasındaki hiyerarşik ve kişisel olmayan bir ilişkidir. Hayal gücünün eksikliği, anarşistleri zaten var olanlarla paralel olan kurumları yaratan Hıristiyanlar ve liberallerle aynı biçimde açlık probleminin (çoğu için soyut bir sorun olan) üstesinden gelme çalışmalarına yöneltmiştir. Anarşistlerin doğal olarak otoriter olan bir görevi yerine getirmeye teşebbüs etmesinin pis bir iş yaptıklarının düşünülmesi gibi …Buna dair hiçbir yanılsamaları olmayanlar neden hayırseverlik yaparlar? Anarşistler, bağımlılık yerine kendini belirlemeyi ve merhamet yerine uyumu teşvik eden yollar aramalıdırlar.

“Bomba Değil Yemek”te anarşist olan hiçbir şey yoktur. İsmi bile otoritelere yönelik bir taleptir. Bu, örgütleyicilerinin sık sık sivil itaatsizliği kullanmalarının sebebidir – bu iktidardakilerin fakiri doyurmaları ve barınmalarını sağlaması için vicdanlarını okşama girişimidir. Bu programda kendi kendini belirlemeyi teşvik eden hiçbir şey yoktur. Bundan faydalananların bu rolü reddetmelerini ve istediklerini ve ihtiyaçlarını kuralları takip etmeden almaya başlamalarını teşvik eden hiçbir şey yoktur. "Bomba Değil Yemek", tüm diğer hayırseverlikler gibi, bundan faydalananları kendi yaşamlarının aktif yaratıcıları haline gelmesi yerine pasif alıcılar olarak kalmasını özendirir. Hayırseverliğin olduğu şeyi kabul etmek; tamamen yaşayabilmek için yok edilmek zorunda olunan ekonomikleştirilmiş varlığımızdaki öz ve kurumsallaştırılmış utanmanın başka bir görünümüdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder