25 Ekim 2010 Pazartesi

COBRA


CONSTANT NİEUWENHUYS

Bizim sanatımız devrimci bir dönemin sanatıdır: hem batmakta olan bir dünyanın tepkisi hem de yeni bir çağın müjdecisi. Bundan ötürü, ilkinin ideallerine uymaz, öte yandan ikincisininki de henüz yaratılmayı beklemektedir. Ama dirençle karşılaştığı ölçüde güçlü bir hayat kuvvetinin ifadesidir ve yeni bir toplum kurma mücadelesinde hatırı sayılır öneme sahiptir. Burjuva tini ise hayatın her alanına nüfuz etmiş durumda, hatta zaman zaman halka (yani kendi eline bırakılmış özel bir halka) sanat götürme iddiasında bile bulunuyor.

Ama bu sanat artık bir afyon olarak işe yarayamayacak kadar bayat. Kaldırım ve duvarlardaki çiziktirmeler, insanın kendini ifade etmek için doğduğunu açıkça gösteriyor; artık onu bir memur ya da ortakçı kalıbına sokarak bu ilk dirimsel gereksinimini karşılamaktan alıkoyan iktidara karşı mücadelesi tam yol. Bir resim, renklerin ve çizgilerin kompozisyonu değil, bir hayvan, bir gece, bir çığlık, bir insandır – ya da bunların hepsi birden. Burjuva dünyasının nesnel, soyutlayıcı tini, resmi onu var eden araca indirgedi; oysa yaratıcı imgelem her formu tanımaya uğraşır ve soyutun steril atmosferinde bile, etkin bir alımlayıcı için tüm doğal ya da yapay formların sahip olduğu çağrıştırma gücünü harekete geçirerek, gerçeklikle yeni bir ilişki yaratmıştır. Bu çağrıştırıcı güç sınır tanımaz; böylelikle denebilir ki, sanat, HİÇBİR ŞEY ifade etmediği bir dönemin ardından, HER ŞEY demek olduğu bir döneme girmiştir. (1948)


Sanat Manifestoları: Avangard Sanat ve Direniş (Der: Ali Artun)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder